24 Eylül 2011 Cumartesi

2.5 saat oldu arayalı ve hala haber yok. Duramadım bekleyemedim. Bu kadar zamandır görmemiş olman imkansız demekki artık gerçekten konuşmak istemiyosun...
Araman için o kadar sabırsızlanıyorum ki.
Arasan sesini duysam, içimdeki huzursuzluk kaybolsa. Evet ben arayamıyorum.
Arayamıyorum çünkü bu inat değil. Ben seni çok seviyorum. Evet sorunlarımız var ama senin aşman lazım yaptıklarımı unutman için beni ne kadar çok sevdiğini farketmen için sabretmem lazım. İnat değil bu yaptıgım; belki de kendimi kandırıyorum.
Sen ara diye bekliyorum beni sevdiğini hatırla diye, sesini özlüyorum dediğin gibi günlerde ki gibi...
Uyandın mı acaba
Gözlerinin mahmurluğu
Vücudunun sıcaklığı duruyor mu hala
Gelmiyorsun yanıma
Sensiz uyanıyorum.
Ne kadar daha sürecek böyle bilmiyorum
Burdayım bıraktığın yerde
Bekliyorum...

23 Eylül 2011 Cuma

Ne kadar zor sensiz beklemek aramadan sormadan durmak. Elim her telefona gittiğinde kendimi geri çekmek. Birşeye sevindiğimde gülümseyerek elim telefona gittiğinde kendini durdurmak.

:(

Hiç mi aramak gelmiyo icinden, nasıl dayanıyorsun sesimi duymadan
Evet zorlanıyorum sessizliğinden gel artık sesime

23-09-2011

Yarım saat bekledim belki de aramanı daha doğrusu tek bir çağrıyı. Tek bir çağrı ile oluşacak hayalleri bekledim belkide. Uykulu halinin hayali, gözlerini açmanın, gözlerini açtığında beni görüp gülümsemenin ve uyku mahmurluğu ile birleşen dudaklarının hayali...

22 Eylül 2011 Perşembe

Sevgili

Bütün gün konuşmadık seninle
Verdiğimiz sözü tutuyoruz hala
Sabah telefonumun çalması aradığını görmem
Ve bir kaç mesaj
Hepsi bu kadar şimdilik

Ne kadar sürecek peki bu

Kim nasıl vazgeçecek...